dengedeydim aslinda tek ayagimin uzerinde... kosturmaktan, dusunmekten, sorulara soru uretmekten, belirsizligin icinde belirsiz kalmaktan yorulmustum ama "mutluydum" aliskanligin getirdigi guvende.. degisim neydi ki varolanda? ya da degisim ne olmaliydi sebepsizlikte? 17 yili anlatamam uzun uzun... zaten bilinmesi gereken biliniyor... farkindalik kelimesiyle karsima cikan ilk insan tepkimi biliyor iste bos bakan gozler anlamdirmak icin caba harcamadi karsindakinin var gucuyle anlattiklarini... simdi olsa yine cabayi gosterir miydi bilemem ama o an'da karsilikli olusumuz kutlandi herkesce. anlasmalar ne zaman yapilmisti, kontratlar ne zaman imzalanmisti; belki yuz yillar once belki simdinin az uzaginda bir yol ayriminin hemen basinda...
ama simdi biliyorum ki 'daha dusuk bir farkindaliga asla donulemeyecegi fiziksel ve degismez kuraldir.' basta her ogrendigimi sindirirken, her anlatilani can kulagi ile dinlerken sonrasinda iki farkli frekansta titresti butun hucrelerim.. bir panik haliydi vucudumdaki ve ruhumdaki... ikili titresim duzeyinde uzun sure varolmam imkansizdi. kaybolmaktan korktum, kendime verdigim sozleri tutamamaktan korktum. uzak kalmak istedim yeni benligimden. degisim zordu, sorumluluk istiyordu, an'i gerektiyordu, bilgi lazimdi, gercekten sapmamak gerekiyordu ve yaninda sonsuz bir hosgoru... bedeni ve ruhu temizleyip ozen gostermek gerekiyordu.. gecmisi olmasi gereken kabul edip her aciyi, her kalp kirikligini sevgile yargilanmadan kabullenmek gerekiyordu. ve evet, sevgi istiyordu... insanlari, kendini, her varligi oldugu gibi, karsiliksiz, varolus nedenlerini bilerek, amaclarina saygi gosterek, yargilamayarak oyle saf oyle yuce sevmen gerekiyordu.. ben bunlari hepsini yapabilir miydim? ben bu guce sahip miydim? bir'in bir parcasi olmak daha dogrusu bunun farkinda olmak nasil bir sormluluktu?
ben korktum. hayatimi boyle devam ettiremezdim benim yapmam gereken gerceklestirmem gereken seyler vardi. yuzlerce bahane uydurarak kactim... ama gozden kacirdigim bir nokta: daha dusuk bir farkindaliga asla donulemezdi. ben hala yuva'dan gelen o saf sesi duydugumda minderin uzerinde aglayan bendim, ben 'biz'i unutmamistim, ben hala bir'in o harika ahenginin farkindaydim. ben hala insanlara plandiklari her seyi olaganustu basariyla yerine getirdikleri icin sevinsem de ofkelensem de acisam da her seyden once saygi duyuyordum. cunku bizim bunu istedigimizi unutamiyordum. sevgisiz kaldigimda, kendimi oyle biraktigimda evrenin de ayni seyi hissetigini biliyordum. diger tarafta benim her degisimimin her kabulumun evren tarafindan sevgiyle izlendigini hissedebiliyordum. ben bir'i gormek istememistim ama o beni asla yalniz birakmamisti, eskisi gibi... ben hala o'nlaydim o da benle... biz hic ayrilmamistik... aslinda hic yalniz kalmamistim hem de hic.
yeniden tum gucumle, tum sabrimla, tum cesaretimle, tum bilgimle ve tum sevgimle yine ayni yoldayim... su anda gecirdigim butun evrelere saygi duyuyorum cunku yasamam gerekenler oldugunu biliyorum. yeniden baslamam icin gereken zamani verdikleri icin ve beni sabirla ve butun sevgileriyle bekledikleri icin tesekkur ediyorum.
sizinle olmak, burada paylasmak -ki paylasmak benim eski aliskanliklarimdan biri degil :) - degisime hiz kazandirmak... ben sizinleyim...
0 Comments:
Post a Comment
<< Home