Thursday, March 16, 2006

ışıl ışıl bir burak okudum. kelimeler, imajlar, anlamlar karıştı birbirine.

dün birle bütündüm ben. gece, uyumam gerekirken, yorgunken, pestilim çıkmışken, işlerim yetişmemiş, aklımda planlar uçuşurken. yanımda var olanlara tutunmadan, onları basamak kullanmadan, kendi yarattığım o parlak merdivenle yukarı sevgiye tırmandım. sevgi çektim içime, sevgi yaydım nefesimde. oluverdi. bilinçle. isteyerek bilerek. anda var olan tüm tanımların, düşmanlıkların, egonun benden uzak, benimle bağlantısız, dışarıdan etkilerle, sözlerle, dürtüklemelerle oluşturulmuş tüm kabuklarım gibi cansız, hareketsiz, durağan olduğunu bildiğim kadar yaşayabildiğim bir an. kafamı kaldırıp gökyüzüne bakınca bulutları gördüğümde, güzel bir şarkı dinlediğimde, bu sayfayı açıp sizin kelimelerinizle karşılaştığımda, bir senaryoya aşık olduğumda, morun en güzel halini turuncuyla el ele gördüğümde... hepsinde tek tek yaşadığım, dibe çekilirken, etkilere en açıkken aklıma getirip tekrar bütüne varayım diye hepsinde tek tek beynime kazıdığım o sonsuz çoşku. parlayan bir yıldız olmak. bütünde ve bütünle. her türlü günlük kaygıdan, her türlü itip kakmadan öte. saf, tertemiz.

günün içinde o kadar fazla anda var ki, nedir diye sormadım hiç. belki de var olduğumdan beri tek bildiğim şey sevgi/tanrı.

kendimi tanımlamaya, eksiğimi gediğimi ortaya koymaya, nereye geldim, nereye kadar gitmeliyim daha demeye harcadım senelerimi. kelimelerde özgürleşeyim diye uğraştım, türlü türlü hedeflere odaklanıp imajlara, kalıplara, iyi-doğru-güzel olana yaklaşmaya çabalarken harcadım tüm enerjimi. devamlı bir devinim, devamlı bir uğraş. devamlı bir kanıtlama, devamlı bir anlatma, devamlı bir açıklama. kendime, ona, buna, herkese yönelik yaşadım.

artık bitme zamanı geldi, tüm bu kısıtlı var oluş en temelinden sarsılıyor şimdi. ne neydi, kimdi? kendime hayatı açıklamayı, doğruyu-gerçeği aramayı bırakıyorum artık. 5 sene geçti aradan incik cıncık ayrıntılarda yüzerken ben. artık oluyorum ben, anda. geçmişi kafamda sayfa sayfa karıştırmayı bıraktığım anda çözülmüştü her şey, şimdi de bildiğim/farkında olduğum tüm eksikleri kafamdan silerek başlıyorum. yoklar. artık benimle bir ilgileri yok. anda aklımda tekrar yarattığım tek şey sevgi. öfke, nefret mi bulaştı üzerime, kıskandım mı, kırıldım mı, yansıtmadan kendi içime dönerek nereden çıktı bulup o anda orada "bir git!" diyerek yaratmaya odaklanıyorum artık. ve tanrıyla bir olmaya, onunla yaratmaya, onunla hissetmeye.

ilk kez bedenlendiğimizde ego yoktu, korktu yoktu, endişe, öfke, şimdi etimiz kemiğimiz sandığımız hiçbir şey yoktu. o zaman yarın uyandığımda da olmayacak. bir ilüzyonsa bu yarattıkça gözümüzü kör eden, canlanan, dirilen ve her yeri saran. yarın gözlerimi açtığımda üzerine üfleyince altından çıkan ışığı göreceğim. yarın uyandığımda, bu gece uykumda kendimi açtığım tüm çalışmalarla arınıp bire ve üst benliğime dokunduktan sonra dünyada bedenime kavuştuğumda, ışık olacağım sozsuzca. bir yerlerde takıldım düştüm mü, taşa, toprağa kızdığımı fark edip kalkacağım yine.

2 hafta geçti ilk adımı atalı, buraya yaptığım çağrı en somut yanıydı. hayatın her anında eski yarattığım kimliğimden, eskiden doğru sandığım, tek yol/tek çözüm gördüğüm tüm planlardan arınıyorum şimdi. sezen böyle yapardı ama artık sezen bütünde erimeye başladı, bütün nasıl davranırdı, düşün ve uygula.

somut değerlendirmelere takılmıyorum bu ara. o yüzden belki karışıyor kelimeleriniz birbirine, o yüzden tam içimde hissedemiyorum anlamlarınızı. bir yol seçtim yepyeni, düşünce düşüvermiyorum. düşünce canım acıyor kalkayım ayağa hemen diye. eski çözümlerime başvurmuyorum hemen, düşünüyorum bütüne yansıtmadan, silip yok edip tekrar başlamalıyım, şimdi diyorum. bazen eski kalıplarıma takılıyorum, ama takıldığım anda biliyorum benden uzağa kaçtığımı. anda fark ediyorum. fark edişler hızlandı, pratiğe dökmeler engellere takıla takıla olgunlaşıyor. birini yensem, ertesi gün diğeri karşıma çıkıyor. her an bir engel atlama, her an biraz daha akma.

sevgiye yönel, onu içinde hisset. yöntemlere takılma, sadece sevgide titreşmeye cesaret et. yanında kimseyi götürme isteği duymadan, somut bir beklentin olmadan, sadece var olmanın tek anlamının sevgide olmak olduğunu anlayarak, dünyanın tanrının kendi kendini deneyimlemesi için kurulduğunu bilerek, içinden gelenin bazen egondan, bazen içindeki bilgeden geldiğini bilip artık ikisini kesin çizgilerle ayırt ederek, ama hata yapmaktan korkmadan, korkunun hiçbir türüne, cinsine takılmadan, yolumdan ayırmaya, yavaşlatmaya kalkışan tüm kalıpları, endişeleri bırakarak ve kesinlikle ve kesinlikle öfkeni, üzüntünü, düşüşünü, sana yansıtılana, sana yaşatılana ayna olmadan, karşılığında sadece sevgiyi hissederek, yansıtanın da yaşatının da içindeki tortular olduğunu bilerek ve sana bunu gösterdiklerine teşekkür ederek.

ne geliyorsa yazdım aklıma. yine burnumun üzerinde aynı ağırlık. her enerjim yükseldiğinde, her yanımdaki destekleri hatırladığımda artık fiziksel olarak huhu yapan, bazen paniklediğim, bazen sevinçten gözlerimi yaşartan o derinden gelen destek. sağ ol olduğun için.


-------------

yazdıklarım ne kadar doğru bilmiyorum, ne kadar cevap hiç bilmiyorum. ne kadar özümü yansıttım hiçbir fikrim yok. ama ben sevgiyi ve birliği anda ve sonsuzda kolaylıkla ve huzurla deneyimlemeye açıyorum kendimi. her an, her dakika. gerekli tüm çalışmalar, uyumlamalar, yol göstericiler ben tek tek adım atmadan beni buluyor, bende istek ve özümle bir olma dürtüsü bu kadar her anımda hatırladığım oldukça gerisi geliyor. arada hayattan çekilip tekniklerle, bilgilerle, ritüellerle kendimi arındırma çalışmalarım da devam ediyor. uygulayabildiğimi, beni ışıldamaya götüren her yol benim.

-------------

kocaman sevgi yaydım hepinizie dün, şimdi gözlerim dolu dolu aynı sevgiyi iletiyorum bu kelimelerde. okuyunca içinize bendeki çoşku taşsın, benimle bir atsın kalbiniz ve bulutların üzerinde birkaç saniye olsun koşturalım diye. ve bedenimize geri döndüğümüzde gözlerimizde sevgi ışıldasın, kalbimiz özüyle bir atsın diye. sizi kocaman seviyorum, kendimle ve bütünle bir.

-------------

geceleri çalışmak bana da en uygunu, özellikle odadakiler yattıktan sonra birle bağlantıda olmak daha kesintisizleştiği için. gün ve kişi kararlaştırana kadar, içimde sevgiyi bütünüyle hissettiğim her an kocaman paylaşıyorum sizinle. umarım hepimiz en kısa zamanda tek yürek atmaya başlarız sevgiyle yücelttiğimiz anlarda.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home